venus de valdivia'nın tanımı
Paleolitik dönemde, farklı insan toplulukları taş, ahşap veya fildişinden yapılabilecek heykelcikler yaptı. Bu heykeller çıplak kadınları temsil ediyordu ve arkeoloji dünyasında Venüs olarak biliniyorlar.
Şu anki Ekvador topraklarının batı kıyısında, yaklaşık 5000 yıl önce Valdivianlar olarak Kolomb öncesi bir kültür gelişti. Balıkçılık, avcılık ve tarım faaliyetlerine adanmışlardı. Bu kültür, seramik teknikleri ve özellikle taşı ve daha sonra kil heykelleri ile bilinir. Valdivia Venüsü, en sembolik heykeldir.
Heykelsi özellikleriyle ilgili olarak şunlar öne çıkıyor:
1) Kadın normalde çıplak olarak ve farklı yaşamsal aşamalarda (ergenlik, hamilelik veya olgunluk) temsil edilir,
2) heykeller süslemeli olarak görünür (örneğin, kolye olarak kullanılan kabuklar ve dudaklarda dekoratif öğeler),
3) bu figürinlerin çoğu gösterişli ve çok ayrıntılı saç stillerine sahiptir (yükseltilmiş saç stilinin gücün sembolü olduğuna inanılmaktadır),
4) kadınların kolları büyüklükleriyle öne çıkıyor ve
5) Figürler kadının cinsel boyutunu (hacimli göğüs, geniş kalçalar ve görünür genital bölge) ifade etmektedir.
Arkeolojik yorumlama
Arkeologlar, Valdivian kültüründeki kadının tüm toplumda baskın bir role sahip olduğunu ve bu anlamda anaerkil bir toplumdan söz edilebileceğini doğrulamakla çakışıyorlar. Öte yandan heykelcikler, kadının doğurganlık fikrini simgelediği için değerli olduğunu belirtiyor.
Venüs'ün çoğunun mezar yerlerinde bulunduğu ve bu durumun kadınları Dünya'nın doğurganlığıyla ilişkilendirdiği unutulmamalıdır. Diğer yorumlara göre, Valdivian heykelcikleri tanrılara adaklar veya şamanlar tarafından şifa ritüellerinde kullanılan bir tılsım olabilir.
Olası yorumlara bakılmaksızın, arkeologlar bir tez üzerinde hemfikirdir: Valdivianlar Amerika'daki ilk çömlekçilik kültürüdür.
Paleolitik venüs
19. yüzyılın sonundan bu yana, gezegenin farklı bölgelerinde kadın heykelcikler ortaya çıkıyor; Fransa, İtalya, Ukrayna, Avusturya veya Rusya'da. Brassempouy ve Willendorf Venüsü en önemli iki tanesi.
Bu tarih öncesi heykeller, neyi temsil etmeyi amaçladıklarını kesin olarak belirlemek imkansız olduğundan, arkeologların ilgisini çekmeye devam ediyor. En çok kabul gören tez, kadınlarla ilişkili doğurganlık fikridir.